Gözler önünde kaybolan bir hayat, beş yıl boyunca geçmişin gölgesinde kayboldu. Birçok kişi, bu sır dolu kayboluşun arkasındaki gerçeği merak ederken, geçtiğimiz günlerde meydana gelen bir olay herkesi şaşkına çevirdi. Ormanda odunların arasına gizlenmiş halde bulunan bu adam, hem kayboluşu hem de bulunduğu anıyla dikkatleri üzerine topladı. Peki, bu adam neden kayboldu? Beş yıl boyunca nerelerdeydi? Ve şimdiki durumu nedir?
Beş yıl önce, 30 yaşındaki Mehmet Yılmaz, küçük bir kasabada yaşayan sıradan bir insandı. Arkadaşlarıyla birlikte bir doğa yürüyüşüne çıkarken aniden kayboldu. Aile üyeleri ve arkadaşları, hemen yetkililere başvurarak kaybolduğu gün büyük bir arama çalışması başlattılar. Yerel halk, polis ve gönüllüler, günlerce ormanlık arazileri, dağları ve göletleri araştırdı. Yüzlerce gün boyunca, Kaybolan Mehmet’i arama çalışmaları devam etti. Ancak tüm çabalara rağmen, ondan hiçbir iz bulunamadı. Zaman geçtikçe umutlar tükendi ve Mehmet’in kaybolduğu gün geride bırakılan soru işaretleri derinleşti.
Tam beş yıl sonra, bir grup doğa yürüyüşçüsü, ormanda gezerken aniden odun yığınlarının arasında birine rastladılar. İlk başta bir hayvan olduğunu düşünen yürüyüşçüler, yaklaştıkça karşılarında küçük bir adamın durduğunu gördüler. Durumu hemen polise bildirdiler. Olay yerine gelen ekipler, yapılan kimlik kontrolünde kayıp kişinin Mehmet Yılmaz olduğunu doğruladılar. Sağlık durumu iyi olan Mehmet, uzun bir bekleyişin ardından nihayet aile bireylerine kavuştu. Ancak aynı zamanda birçok soruyu da beraberinde getirdi.
Mehmet, kaybolduğu beş yıl boyunca neler yaşadığını ve nasıl hayatta kaldığını anlattı. İlk başta korku dolu anlar yaşadığını belirten Yılmaz, ormanda yaban hayatıyla baş başa kalmanın ona bir tür hayatta kalma içgüdüsü kazandırdığını ifade etti. Zamanla ağaçlardan, yapanlardan ve doğanın sunduğu olanaklardan yararlanarak hayatta kaldığını söyledi. Kendi yiyeceğini bulmak, su kaynaklarını keşfetmek gibi zorluklarla başa çıktığını anlatan Yılmaz, “Bazen hayvanların peşinden gidiyordum, onları izleyip doğal yaşam döngüsünden yararlandım” dedi.
Mehmet’in hikayesi, yalnızca kayboluşunun ardından toplumsal bir bağlantı oluşturmuyor. Aynı zamanda insanın doğayla olan bağlantısını ve dayanıklılığını da gözler önüne seriyor. Yaşadığı zorluklar, onu sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da güçlendirdi. Beş yıl süresince yalnızlık ve karamsarlığı aşmanın yollarını aradı. “İçimdeki sesi dinledim, kendi iç yolculuğumu gerçekleştirdim. Doğa, bana kendimi bulma fırsatı sundu” şeklinde konuşarak yaşadığı deneyimi derinlemesine paylaştı.
Aile üyeleri ise, Mehmet’in bulunmasının kendileri için bir mucize olduğunu dile getiriyor. Kayıp bir insanın hikayesinin nasıl sona ereceği bilinmezken, Mehmet’in eve dönmesi herkese umut veriyor. Aile, hayatta kalacağına inandıkları için sürekli olarak onu beklediklerini ve kaybolduğu gün için her zaman bir kapının açık olduğunu ifade ettiler. “Bir gün döneceğine inandık, kaybolmuş olmasına rağmen ruhen hep yanımızda hissettik” dedi Mehmet’in annesi, gözyaşlarına hakim olamazken.
Beş yıl boyunca kaybolan Mehmet Yılmaz’ın hikayesi yalnızca bir kayboluşun ötesinde anlam taşıyor. Maddi bir ruh sağlığının neler getirebileceği, doğayla uyum içinde olmayan hayatlarımızda doğanın sunduğu mucizelerin değerini vurguluyor. Haberin gündeme oturması ve özellikle sosyal medyada yankı bulması, halkın doğayla olan bağlantısının ne denli güçlü olduğunu ve kaybolmuş yaşamların yeniden bulunmasının önemi üzerinde durulmasına neden oldu.
Bundan sonra yapılacak olanlar, Mehmet’in topluma nasıl bir katkıda bulunacağı ve yaşadığı deneyimleri paylaşarak başkalarına ilham olup olamayacağı olacaktır. Şimdi, yeniden hayata başlayan bu adamın yeni hikayesi, belki de pek çok kaybolmuş ruh için bir ışık olacak.