Son günlerde İstanbul’un barajlarındaki su seviyeleri endişe verici bir hızla azalıyor. Yaz aylarının etkisiyle yaşanan kuraklık, metropolün su kaynaklarını tehdit ederken, uzmanlar ve yetkililer vatandaşlara su tasarrufu yapmaları konusunda uyarılarda bulunuyor. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından yapılan açıklamalara göre, barajlarda ölçülen doluluk oranı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre belirgin bir düşüş göstermekte. Bu durum, kentteki su sıkıntısının daha da derinleşebileceği anlamına geliyor. Peki, bu durumu daha detaylı bir şekilde inceleyelim.
İstanbul, yaklaşık 15 milyonluk nüfusuyla, dünya genelinde en yoğun yerleşim yerlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Bu denli kalabalık bir nüfusun ihtiyacını karşılamak için kentin barajları büyük bir rol oynuyor. Ancak son dönemde yaşanan hava koşulları ve kuraklık, bu barajların doluluk oranını kritik seviyelere indirdi. İSKİ’nin verilerine göre, İstanbul'un en büyük su kaynakları arasında yer alan Oother Barajı, Sazlıdere Barajı ve Elmalı Barajı gibi tesislerdeki doluluk oranları hızla düşüyor. Örneğin, geçtiğimiz yılın aynı döneminde %70 seviyelerinde olan baraj doluluğu, bu yıl %40’lar seviyelerine kadar gerilemiş durumda. Bu düşüş, özellikle yaz aylarının gelmesiyle birlikte su talebinin artacağı düşünüldüğünde, su sıkıntısını daha da tetikleyecektir.
Bu alarm verici durum karşısında, su yönetimi uzmanları ve çevre bilimciler, vatandaşları su tasarrufu konusunda bilinçli olmaya davet ediyor. Uzmanlar, günlük yaşamda küçük değişikliklerin su tüketimini büyük ölçüde azaltabileceğini belirtiyor. Örneğin, diş fırçalarken veya sabunlarken musluğu kapatmak, duş alırken suyun akışını kısıtlamak gibi basit önlemler, günlük su tüketimini düşürmek için etkili yöntemler arasında yer alıyor. Ayrıca, bahçe sulama gibi faaliyetlerin de akşam saatlerine kaydırılması öneriliyor. Bu sayede su kaybının önüne geçilebileceği ifade ediliyor.
Su krizinin yanı sıra, 2023 yaz dönemi boyunca yaşanan sıcak hava dalgaları da barajlardaki su seviyesinin hızla düşmesine yol açtı. Meteorolojik verilere göre, İstanbul’daki bu yaz, ortalamanın üzerinde sıcaklıklar kaydedildi. Sıcak havalar, tarımsal sulama gibi su gereksinimlerini artırırken, su sorununun çözümünde yalnızca yağmur yağışı ile durum düzelmeyecek gibi görünüyor. Bu nedenle sürdürülebilir su yönetimi ve alternatif su kaynaklarının değerlendirilmesi oldukça önemli hale geliyor.
Bunun yanı sıra, muhalefet ve toplumun çeşitli kesimlerinden de, su yönetimi konusunda şeffaflık ve etkinlik talepleri artıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, su krizine karşı alacak olduğu önlemler konusunda daha fazla bilgi paylaşımında bulunması bekleniyor. Daha fazla vatandaşın su tasarrufu bilinciyle hareket etmesi durumunda, İstanbul'un su ihtiyacını karşılamak için daha sürdürülebilir çözümler geliştirilebilir.
Sonuç olarak, İstanbul’un barajlarındaki doluluk oranındaki bu düşüş, su kıtlığının bir göstergesi olabilir. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, başkentimizin tarihinin en büyük su krizlerinden biri ile karşılaşması kaçınılmaz görünüyor. Vatandaşların bilinçlenmesi ve su tasarrufu yapma alışkanlıklarının benimsenmesi, bu sorunun üstesinden gelmede kritik bir rol oynayacaktır. Su, hayatımızın vazgeçilmez bir maddesi olduğuna göre, ona gereken önemi vermek hepimizin sorumluluğudur. Barajlardaki durumu izlemek ve belirsizlikleri aşmak için acil bir strateji geliştirilmesi elzemdir.