Türkiye’nin farklı illerinde, terör örgütü FETÖ'ye yönelik yürütülen geniş çaplı operasyonlar sonucunda toplamda 33 kişi tutuklandı. Emniyet güçleri tarafından gerçekleştirilen operasyonlar, özellikle örgütün finansal kaynaklarını kurutmaya yönelik detaylı çalışmalar neticesinde gerçekleştirildi. FETÖ ile bağlantılı olduğu belirtilen şüphelilerin, çeşitli alanlarda faaliyetlerinde bulunduğu ve bu faaliyetlerin ülke güvenliğini tehdit ettiği vurgulandı.
FETÖ'nün, 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin ardından, devlet içinde kök salmaya çalıştığı ve hala bazı çevrelerde faaliyetlerini sürdürdüğü biliniyor. Devletin güvenlik birimleri, bu yapının izlerini sürmekte ve her geçen gün yenilenen stratejilerle, örgütün izinin sürülüp açığa çıkarılmasına yönelik çalışmalarını yoğunlaştırmaktadır. Son operasyonlar, bu bağlamda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi büyük şehirlerin yanı sıra, Türkiye’nin farklı köy ve kasabalarındaki şüpheli şahıslara yönelik detaylı istihbarat raporları doğrultusunda, hareket eden emniyet güçleri, örgütün elemanlarını tespit etmek ve adalet önüne çıkarmak adına harekete geçtiler. Operasyonlar sırasında; örgütün mahrem yapılanmalarında yer aldığı tespit edilen kişilerin, eğitim alanlarında, iş dünyasında ve sosyal medyada da bağlantılarına ulaşmaya çalışıldı.
Polis ekipleri, operasyona katılan her bir bireyin, örgütle olan ilişkilerini incelemek için titiz bir çalışma yürütmüştür. Gözaltına alınan şüphelilerin büyük bir kısmının, devlet kurumları içerisinde çalışanlar olduğu belirtilirken, bu durum FETÖ'nün kurumlar içindeki sızma stratejisini yeniden gözler önüne sermektedir. Operasyonlar sonucunda tutuklanan 33 kişi arasında, geçmişte FETÖ ile ilişkili olduğu gerekçesiyle işten çıkarılan birçok kişinin de bulunduğu angajmanlar dikkat çekmektedir.
Halkın büyük bir kesimi, 15 Temmuz sonrası bu tür operasyonları desteklerken, toplumda terör örgütlerine karşı duyulan hassasiyetin arttığı gözlemlenmektedir. FETÖ'ye yönelik yapılan bu operasyonlar, sadece mevcut tehlikeyi ortadan kaldırmakla kalmayıp, aynı zamanda o dönemden kalan travmaların da yavaş yavaş iyileşmesine zemin hazırlayacağı düşünülüyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin terör örgütleriyle mücadelesi, halkın güvenliği açısından oldukça önem taşırken, bu tür operasyonların devam edeceği belirtiliyor.
Emniyet yetkilileri, FETÖ ile mücadelenin sadece bu operasyonlarla sınırlı kalmayacağını, sürekli olarak bu tür faaliyetlere devam edileceğini ve örgütün kökünün tamamen kazınması için titiz çalışmalar yapacaklarını ifade ettiler. Ayrıca, halkın desteği ve bilinçlenmesi ile birlikte, bu tür yapıların bir daha var olmasının önüne geçmek için el birliğiyle hareket edilmesi gerektiğinin altı çizilmektedir. FETÖ'ye karşı duruş, toplumun tamamını kapsayan bir mücadele olup, herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Sonuç olarak, halkın güvenliği ve ülkenin birliği için gerçekleştirilen bu operasyonlar, FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı verilen mücadelenin önemli bir parçasını oluşturuyor. Cumhuriyet tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan 15 Temmuz sonrası, devletin kararlılığı ve azmi, bu tür operasyonlarla birlikte net bir şekilde ortaya konuyor. Türkiye’nin daha güvenli bir geleceğe doğru ilerlemesi için, bu mücadeleye her bireyin katkı sağlaması bekleniyor. Ocak ayında başlatılan bu operasyon dizisinin, toplum için yarattığı güven ortamının pekiştirilmesi adına; üst düzey yetkililerin, çalışmaları aralıksız sürdüreceği bildiriliyor.