Zirai don, tarım alanındaki en büyük tehlikelerden biridir ve özellikle bahar aylarında meydana gelen anormal hava durumlarıyla sık sık karşılaşılabilir. Çiftçilerin umutla ektikleri ürünlerin, ani soğuk hava dalgaları nedeniyle zarar görmesi, hem ekonomik hem de sosyal açıdan önemli sonuçlar doğurabilir. Bu yazımızda, zirai donun ne olduğunu, etkilerini ve çiftçilerin bu durumda nasıl destekleneceğini ele alacağız.
Zirai don, atmosferin sıcaklığının 0 derecenin altına düşmesi sonucu toprağın ve bitkilerin üzerindeki su buharının, buz kristallerine dönüşmesi olayıdır. Özellikle havanın güneşli ve açık olduğu gecelerde, ısının hızla düşmesiyle birlikte oluşan zirai don, buğday, arpa, sebze ve meyve gibi birçok tarımsal ürünü olumsuz etkileyebilir. Tarım ürünleri, donma sırasında hücre yapılarının zarar görmesi nedeniyle ya tamamen kurur ya da gelişiminde geri kalır.
Bahar aylarının sonlarına yaklaşırken, çiftçiler için en büyük korkulardan biri olan zirai don, ülkemizde birçok farklı bölgede yaşanmaktadır. Bu durum, özellikle erken ekim yapan çiftçilerin ürünlerini tehdit eder. Nisan ve Mayıs aylarında ortaya çıkan zirai don olayları, bölgesel hava koşullarına bağlı olarak değişiklik gösterse de, genellikle Akdeniz, Ege ve Marmara bölgeleri gibi tarıma elverişli yerlerde sık sık yaşandığı gözlemlenmektedir.
Zirai don nedeniyle meydana gelen zararın ardından, çiftçilerin yaşadığı maddi kayıpların nasıl telafi edileceği önemli bir soru olarak gündeme gelmektedir. Türkiye’de tarım bakanlığı, zirai don gibi doğal afetler nedeniyle çiftçilerin maruz kaldığı zararları minimuma indirmek için çeşitli yardım programları ve destek mekanizmaları geliştirmiştir. Çiftçilerin, yaşadıkları zararları telafi edebilmesi için devlet destekleri, sigorta sistemleri ve kredi imkanları sağlanmaktadır.
Çiftçilerin, zirai dona karşı bir koruma mekanizması olarak tarım sigortası yaptırmaları oldukça önemlidir. Tarım sigortası, doğal afetler sonucunda meydana gelen zararların büyük bir kısmını karşılamakta ve çiftçilerin maddi yüklerini hafifletmektedir. Ayrıca, tarım Bakanlığı tarafından yayınlanan destekler ile çiftçilerin bu tür durumlarda yaşadığı kayıpların en aza indirilmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, belirli kriterleri sağlayan çiftçilere, devlet tarafından destek ödemeleri yapılmakta ve rehabilitasyon programları ile yeniden üretime teşvik edilmektedir.
Son yıllarda özellikle zirai dona maruz kalan iller arasında yer alan Adana, Mersin, Antalya ve İzmir gibi bölgelerde, çiftçiler için yapılan desteklerin yıldan yıla arttığı gözlemlenmiştir. Böylece, tarlalarındaki ürünleri zarar gören çiftçilere maddi destek sağlanarak, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği desteklenmektedir. Ancak, zirai donun etkilerini tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmamakla birlikte, alınan önlemlerle birlikte bu zararların en az seviyeye indirilmesi sağlanmaktadır.
Zirai don olayının etkisiyle ilgili son güncel veriler, Türkiye İstatistik Kurumu ve Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait resmi raporlar ışığında değerlendirilmekte ve çiftçilere hjelp edici istatistikler ortaya konmaktadır. Çiftçilerin yüzleştiği bu zor dönemde sosyal medya ve yerel iletişim kanalları aracılığıyla zarar görenler arasındaki iletişimi artırmak, dayanışmayı güçlendirmek açısından önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, zirai don, tarım ürünleri üzerinde ciddi tehdit oluşturan bir doğa olayıdır. Çiftçiler ve tarım sektörü için zorlayıcı bir durum olsa da, devletin sağladığı desteklerle birlikte bu durumu yönetmek mümkündür. Çiftçilerin sigorta yaptırarak bu tür tehlikelere karşı önlem alması, gelecekteki üretim süreçlerine olumlu katkılar sağlayacaktır. Tarım alanında sürdürülebilirliği sağlamak ve çiftçilerin yüzünü güldürmek, hem bireysel hem de toplumsal açıdan büyük önem taşımaktadır.